Anneler her zaman bebeklerinin üzerilerine titrer onları hasta olmaması ve rahat etmesi için elinden gelen her şeyi yaparlar.

Deyim yerindeyse üzerine titrerler çünkü onların ne ağzı vardır ne de dili hasta olduklarında dertlerini anlatamazlar kıvranıp dururlar.

Bu yüzden hasta olmadan önlemini almak isterler ve de ve de bunu yapmak için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışırlar.

Birde bebeklerin hasta olduklarında ağlamaları vardır ki bu her annenin yüreğini dağlar. Çünkü çok içten ve de acıklı ağlarlar annelerin yüreği burkulur bu ağlamalarına.

Gece gündüz demez ağlarlar ve de anneleri büyük bir uykusuzluk dönemi bekler. Tabi bu uykusuzluk döneminden babalar da payına düşeni alır.

Ama anneler onlar yeter ki ağlamasında biz uykusuz kalmaya razıyız deyip bu duruma boyun eğerler. ancak babalar pek de bu duruma ayak uyduramazlar.

Anneler tüm bunların yaşanmaması için büyük çaba gösterirler. Bunların yaşanmasını sağlamanın tek yolu bebeklerinin sıkı giydirilmesinden geçtiğini de çok iyi bilirler. Bu yüzden ne yapıp derler bebeklerini sıcak tutarlar.

Bunun için yoğun bir çalışma ile bebeklerine örgü örmeye başlarlar. Hatta o güne kadar ellerine yün bile almayan anneler bebeklerini sıcak tutmak için örgü örmeyi öğrenirler.

Bebeklerin sıkı sıkı giydirsek de başları açık oldu mu onların soğuk almalarını engelleyemeyiz bu yüzden de anneler bebeklerinin başlarına bere tekmeden dışa çıkmamalıdırlar.